1) Bağımlılık,
beyin fonksiyonlarını ve davranışları etkileyen karmaşık ancak tedavi edilebilir bir hastalıktır
Madde kullanımı beynin yapısını
ve işleyişini etkiler ve kişi madde kullanımını bıraktıktan sonra bile uzun bir
süre devam eden değişimlere neden olur. Bu da kişilerin uzun süre bıraktıktan
sonra bile tekrar maddeye başlamalarını açıklamaktadır.
2) Herkes
için uygun tek bir tedavi yoktur.
Tedavi kişinin kullandığı
maddeye, kişinin özelliklerine göre değişmektedir. Tedavi düzenlemesi ve müdahaleler,
kişinin aile, iş ve sosyal hayatındaki kendine özgü ihtiyaçlarını karşılayacak
nitelikte olmalıdır.
3) Tedaviler
ulaşılabilir olmalıdır
Madde kullanan kişiler tedaviye
başlama konusunda tereddütlü olabilirler, bu nedenle madde kullanan kişi
tedaviyi kabul ettiğinde başvuru yapabileceği yerlere onu yönlendirmek
önemlidir.
4) Etkili
tedavi kişinin madde kullanımı dışındaki diğer ihtiyaçlarını da dikkate
almalıdır.
Etkin olabilmesi için tedavi,
kişinin madde kullanımının yanısıra onunla ilişkili olan diğer tıbbi, sosyal,
mesleki ve yasal problemlerine de odaklanmalıdır. Ayrıca tedavinin kişinin
yaşına, cinsiyetine ve kültürüne de uygun olması önemlidir.
5) Tedaviye
yeterince uzun süre devam etmek önemlidir.
Tedavi için uygun süre kişinin
sorunlarına ve ihtiyaçlarına göre değişir. Araştırmalar bağımlı kişilerin madde
kullanımını durdurabilmeleri ya da azaltabilmeleri için en az üç ay boyunca
tedaviye devam etmeleri gerektiğini göstermetedir. Madde kullanımını bırakmak
uzun vadeli bir süreçtir ve en iyi sonuç uzun süreli tedavilerde alınmaktadır. Diğer
kronik hastalıklarda olduğu gibi madde bağımlılığında nüksler görülmektedir. Genelde
kişiler tedaviyi erkenden bıraktıklarından, kişilerin tedaviye devam etmeleri
için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
6) Bireysel,
grup ya da aile danışmanlığı gibi davranışsal tedaviler bağımlılıkta en yaygın
kullanılan tedavi yöntemleridir
Davranışsal terapiler ayıklığı
ödüllendirme, madde kullanma isteği ile başa çıkma becerilerini güçlendirme,
madde kullanımı davranışını daha üretken daranışlar ile değiştirme, sorun çözme
becerilerini geliştirme ya da kişiler arası ilişki kurma becerileri
geliştirmeye yardımcı olme gibi farklı ihtiyaçlara odaklanabilir. Ayrıca grup
terapileri ya da diğer destek grupları ayıklığı devam ettirmeye yardımcı
olabilir.
7) Birçok
hasta için ilaç kullanımı tedavinin çok önemli bir parçasıdır, ilaçlar
özellikle danışmanlık ve davranışsal tedaviler ile birlikte kullanıldığında çok
etkilidir
Örneğin suboxane gibi ilaçlar
özelikle eroin ve diğer afyon türevleri kullanan kişilerin durumlarını kontrol
altında tutabilme ve madde kullanmalarını engelleme için kullanılabilir.
8) Kişinin
tedavisinin sürekli izlenmesi ve gerektiğinde onun ihtiyaçları uyarınca yeniden
düzenlenmesi gerekir
Tedavinin ve iyileşmenin farklı
dönemlerinde hastaların farklı ihtiyaçları olabilir. Psikoterapi ve
danışmanlığa ek olarak hastanın ilaca, aile terapisne, ebeveynlik eğitimine,
mesleki rehabilitasyona ve sosyal ya da yasal hizmetlere ihtiyacı olabilir.
9) Madde
bağımlılığı olan birçok insanın başka psikiyatrik hastalıkları da vardır.
Sıklıkla madde bağımlılığı diğer
psikiyatrik hastalıklar ile birlikte görülmektedir bu nedenle tedavi bu
durumlara yönelik olarak da düzenlenmelidir.
10) Tıbbi
detoks, tedavinin sadece ilk aşamasıdır ve tek başına uzun vadede tedavi için
yeterli değildir.
Tıbbi detoks programları
yoksunluğa bağlı fiziksel sıkıntıları azaltmayı sağlaması ve kişinin uzun
vadeli tedaviye başlayabilmesini sağlaması açısından faydalı olsa da tek başına
yeterli değildir. Bu nedenle hastalar detoks programlarından sonra tedaviye
devam etmesi konusunda desteklenmelidir.
11) Tedavinin
etkili olması için kişinin gönüllü olması zorunlu değildir.
Aileler, işverenler ya da adli
kurumlar tarafından uygulanan yaptırımlar tedaviye başlama, tedavide kalma ve
ayık kalma konusundaki başarıyı arttırmaktadır.
12) Tedavi
sırasında kayma (kişinin tekrar madde kullanmaya başlaması) yaşandığı için tedavi
süresince kişinin madde kullanıp kullanmadığı sürekli kontrol edilmelidir.
Madde kullanımlarının takip
edildiğini bilmek birçok hastaya madde kullanım isteklerini durdurma konusunda
yardımcı olmaktadır. Bu takip ayrıca madde kullanımına tekrardan başlamayı erkenden
fark etme ve kişinin bireysel tedavisini yeniden yapılandırma gereğini işaret
eder.
13) Tedavi
programları kişide Aids, Hepatit A, B, C, tüberküloz ve diğer bulaşıcı
hastalıkların olup olmadığını kontrol etmeli ve kişiyi bu konularda
bilgilendirilmelidir.
Bulaşıcı hastalıklar herkese
bulaşabilir ancak madde kullanımı sırasında ortaya konulan davranışlar
hastalıkların bulaşma riskini arttırmaktadır. Tedavi sırasında kişilerin söz
konusu hastalıklarının olup olmadığı, gerekirse tedavisinin yapılması, bulaşıcı
hastalık yok ise kişinin kendini koruması için bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Kaynak: NIDA (National Instıtute of Drug Abuse) resmi
internet sitesi
Principles
of Effective Treatment